Künye

  • Adanmış Hayatlar
  • Mustafa Örki
  • Yayın Tarihi: Mart 2018
  • ISBN: 978-605-67257-9-1
  • Baskı Sayısı: 1. Baskı
  • Dil: Türkçe
  • Sayfa Sayısı: 128
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13,5 x 21
  • SATIN AL
  • Diğer Yayınlar
  • Paylaş:

Adanmış Hayatlar


Memnuniyetle ifade edebilirim ki, son dönemde ülkemizde hasta ve özürlü yakınlarına verilen hizmet ve yardımı inkâr edemeyiz. Ama daha çok işimiz var, inanıyorum ki daha iyisini, güzelini yapabiliriz.

Devlet bu işi sahiplendi. STK Vakıflarımız organize oldu. Teşhis ve tedavi için neler yapabilirizin cevabını arıyorlar. İddiam o ki biz bu işte geç kalmamıza rağmen en hale getirebiliriz.

Batıda bu işler erken başlamış, sistem işliyor fakat eksik olan bir tarafı var. Ne mi diyeceksiniz? Cevabı Merhum Ali Ulvi Kurucu bir hatırasında bakın neler söylüyor.

“Almanya’da ameliyat olan refikamın ziyaretine gitmiştim. Aynı odada ameliyat olan bir Alman yatıyordu. Kocası ziyaretine gelince kadın ağlamaya başladı.

Atmış beş yaşlarındaki adam eşini böyle görünce üzüldü; telaşla sordu: “Ne oldu? Sancıların mı fazlalaştı? Hayır! O zaman niye ağlıyorsun?” Konuşmaları kızım bana tercüme ediyordu.

Kadın kızımı göstererek demiş ki, şu kız hastaneye günde üç kez geliyor. Hastane yemeklerini yiyemez diye yemek getiriyor. Ben altı haftadır buradayım, bizim de kızımız var, aynı şehirde oturuyoruz ama o bir kez ziyaretime bile gelmedi.

Kadının bu yakınmalarına karşılık, kocasının verdiği cevap yerleri, gökleri ağlatır. Bu olay gelişmelerin mahiyet ve hakikatini aydınlatır cinstendir.

Adamcağız sakin bir şekilde şu cevabı verdi: “Hanım bu kızı buraya getiren imanıdır, bu kız evinde oturamaz. İnsanı insan eden imanıdır, maneviyatıdır.”

“Senin kızın buraya niye gelsin? Bizim kızımız materyalisttir, onun insanlıkla alâkası yoktur. Onun sevgisi maddidir, yer-içer gezer. Hem o dişçidir, hastaları vardır, boş vaktinde tenis oynar.

Kızımız sana ziyarete geldiğinde, kaybedeceği vakti, harcayacağı benzini düşünür. Onun randevuları var gelemez.”

Çok üzücü, ibret verici bir durum, insanlık adına, bu ülkenin geleceği nasıl olur? Anneymiş, babaymış bana ne? Hastane var, hastabakıcı var, olmadı huzurevi var. Ölürse belediye cenaze teşkilatı var… Sigorta şirketi masraflarını öder.”

Allah rahmet eylesin Ali Ulvi Kurucu hocamıza, arkada hatıralarını kitaplarını bıraktı. O Konya’nın manevi mimarlarından Veyis Efendinin torunudur, Rahmet ve minnetle anıyorum.

Biz en iyisini yapabiliriz, her şeyimiz var, zamanla olacak. Yeter ki, bizim gibi düşünen, inanan ve yaşayanlar olsun.